Doğurganlık çağındaki birçok kadının adet gecikmelerinde kendine en çok sorduğu soru; “Acaba hamile miyim?” olur. Peki, hamilelik belirtileri ilk hafta nasıl anlaşılır? Hamilelik belirtileri en erken ne zaman ortaya çıkar? Hamileliğin en önemli belirtileri nelerdir? Beyaz akıntı hamilelik belirtisi mi? Bu yazımızda buna cevap vereceğiz. Hamileliğin ilk dönemlerinde vücutta bir takım değişiklikler meydana gelir. Her anne adayı bu belirtileri anlayamayabilir. Peki bu belirtiler nelerdir ve nasıl anlaşılır? İşte erken gebelik belirtileri yazımızda….
Gebeliğin anlaşılabilmesi için en erken dönem, ilişkinin ardından geçen 14. gündür. Bu dönemde kandan bakılarak yapılan Beta HCG testi ile kişi kesin olarak gebe olup olmadığını anlayabilir. Hamilelik belirtileri kadınlarda genellikle bulantı, yorgunluk, artmış vajinal akıntı veya göğüslerde gerginlik hissi olarak kendini gösterir. Ayrıca meme başının renginde koyulaşma ve adet kanamasının gecikmesi de en yaygın görülen belirtiler arasındadır. Belirtilerin her kişi tarafından aynı şekilde ya da aynı yoğunlukta hissedilmeyeceği unutulmamalıdır. Bu belirtilerden bazıları ilk zamanlarda görülürken bazıları da ileriki gebelik döneminde görülür.

Hafif Kanama ve Akıntı: Gebeliğin erken döneminde lekelenme şeklinde kanama görülebilir. Adet kanamasından farklı olan bu durum, embriyonun rahme tutunması sonucu oluşur. Ancak gebelik döneminde oluşan kanamalar tehlikeli olabilir ve mutlaka doktor kontrolü gerektirir. Erken dönemde hamilelik belirtileri akıntı şeklinde de görülebilir. Süt renginde veya beyaz renkli olan bu kanamalar da implantasyona bağlı olarak gelişir.
Kasık Ağrısı: Erken dönem hamilelik belirtileri kasık ağrısı şeklinde görülebilir. Gebeliğin 4. ve 5. haftalarında görülen kasık ağrısı, embriyonun rahim içine yerleşmesinden kaynaklanır. Kişinin hareketlerini kısıtlamayan ve hafif şiddette olan kasık ağrıları normal kabul edilse de şiddetli ağrı ve ağrıya eşlik eden kanama olması durumunda mutlaka hekime başvurulmalıdır.
Adet Gecikmesi: İlk gebelik belirtilerinden biri olan adet gecikmesi, her zaman gebelik varlığını işaret etmez. Yaşam tarzındaki değişiklikler, beslenme, çevresel faktörler, stres ve pek çok sağlık problemi, adet kanamasının gecikmesine yol açabilir.
Memelerde Hassasiyet: Gebelik oluşumuna bağlı olarak görülen hormonal değişim, memelerde ağrı ve hassasiyet gibi belirtilere yol açabilir. Meme uçlarının büyümesi ve renginin koyulaşması olarak da görülebilen bu değişimler, gebeliğin ilk zamanlarında olabileceği gibi ilerleyen dönemlerde de ortaya çıkabilir. Memelere olan kan akışındaki artış ve hormonlar, memelerin büyümesine yol açar. Meme üzerinde mavi renkte görülen damarlar ve meme uçlarında oluşan karıncalanma hissi de kan akışındaki artışa bağlı olarak oluşur.

Yorgun Hissetme: Gebelik döneminde artan progesteron hormonu, kişinin kendini hâlsiz ve yorgun hissetmesine yol açabilir. Gebeliğin birinci trimesteri olarak tanımlanan ilk 3 aylık dönemin ardından, bu belirtiler son bulur.
Mide Bulantısı: Gebelerin çoğunda görülen mide bulantısı zaman zaman kusmaya neden olur. Sabah bulantısı olarak da bilinen bu bulantılar, Beta HCG ve östrojen hormonlarına bağlı olarak gebeliğin başlangıç ve ilk 3 aylık döneminde oluşabilir.
Mide Ekşimesi: Rahmin büyümesine bağlı olarak gebeliğin ilerleyen dönemlerinde iç organlar sıkışmaya başlar. Midenin sıkışmasına bağlı olarak ekşime ve reflü gibi sindirim sorunları yaşanabilir.
Baş Ağrısı: Gebeliğin ilk 3 aylık döneminde sık görülen belirtilerden biri olan baş ağrısı, özellikle migren rahatsızlığı olan kişilerde görülür. Hormonal değişime bağlı olarak oluşan baş ağrıları bazı durumlarda anne adayının kaygılı ve stresli olmasından da kaynaklanabilir.
Baş Dönmesi: Hormonal salınımına bağlı olarak oluşan metabolik değişim, baş dönmesine yol açabilir. Gebelik döneminde kan damarlarındaki genişleme, tansiyonun düşmesine ve dolayısıyla baş dönmesine neden olur.
Baş Dönmesi: Hormonal salınımına bağlı olarak oluşan metabolik değişim, baş dönmesine yol açabilir. Gebelik döneminde kan damarlarındaki genişleme, tansiyonun düşmesine ve dolayısıyla baş dönmesine neden olur.
Koku Hassasiyeti: Gebelik belirtilerinden biri olan kokulara karşı hassasiyet, bazı durumlarda anne adayının çok sevdiği yemek ya da parfüm kokularına bile tahammül edememesine yol açabilir. Bazı yiyeceklere karşı tiksinme ve bazılarına karşı özel ilgi duyulmasının sebebi budur.
Sık İdrara Çıkma: Döllenmenin ardından geçen 2. ve 3. haftalarda sık idrara çıkma görülebilir. Bunun sebebi, hormonal düzende oluşan değişimdir. Gebeliğin ilerleyen döneminde de büyüyen rahmin mesaneyi sıkıştırmasına bağlı olarak idrara çıkma sıklığında artış yaşanabilir. İdrarın yapılması sırasında yanma ve ağrı gibi belirtiler idrar yolu enfeksiyonunun işareti olabilir.
Vücut Sıcaklığında Değişim: Gebelik döneminde hormon salınımına bağlı olarak anne adayının vücut sıcaklığı, ortalama 1°C kadar artış gösterir.
Share this content: